Bülent Timurlenk Adana Demirspor – Galatasaray maçını yorumladı
“Lazio Başkanı Lotito’nun verdiği ile menajerin istediği ortasında 500 bin Euro fark vardı. Adam kulübün sahibi, inat etti ve o genç kaleci Copa America’ya giderken Galatasaray’a imza attı.
Turnuvanın favorisi de değildiler lakin Muslera’nın kalesinde olduğu Uruguay, o kupayı müzesine götürdü. İtalyan işverenler bu türlü, Hollanda Ulusal Grubu’nun 10 numarası Sneijder’i de Inter Başkanı yoklukta Galatasaray’a 8 milyona satacaktı bir vakit sonra: Özcesi yemeyenin malını yerler!
Önceki gün ulusal kadrosu bıraktığını açıklayan Muslera dün üçü net, 8 kurtarışla maç sonunda tribüne üçlü çektirmeye geldiğinde 13 yılda yaşadıklarına memleket şahit.
Alanya deplasmanında birinci 45, geçen hafta Pendik karşısında birinci 35 dakikada oyuna gelmemiş Galatasaray için dün yapılması gereken birinci yarıyı “Zengin” oynamaktı.
Oynadılar da. 4 net durum, 15 hücum… Adana Demirspor 3 pasta rakip kaleye gitmeye çalışırken o üçüncü pastan yoktan oyunuyla yeniden ziyadesiyle fazla (11 hücum) yokladı Galatasaray kalesini.
Ziyech, başında etraf sesleri yutan kulaklıkla oynayan bir adam. Bilhassa birinci yarıda Mertens onun sağ içinde kaldığında soldan rakibi Barış ile zorlayan G.Saray’da randımanı de tartışılabilir ancak Ziyech, pişen makarnanın ne unu ne de suyu, o gol vuruşuyla rendeden yağan trüf mantarı.
İlk dakikada topu rakibe verip “Böyle Dayı mı olur” dedirten Demirbay’ın geometriye hürmet golü ise Ezel’de Dayı’nın Ali’yi restoranda kıstırdığı sahne kadar hoş.
15 maçlık serisinin mimarı Buruk, doktorasını yaptığı G.Saray’da profesörlüğe koşuyor. Bu adamı 300 sözle Türkçe konuşup durduramazsınız…”
