Robert Prosinecki’den Fenerbahçe – Beşiktaş derbisine teknik bakış: Kazanma alışkanlığı böyle olmalı
Futbolculuk dönemiyle Hırvatistan’ın en büyük efsanelerinden olan Prosinecki; teknik direktörlük kariyerinde de Türkiye’de iki dönem Kayserispor ve bir dönem Denizlispor’u çalıştırmıştı. Şu anda Karadağ Milli Takımı’nın teknik direktörlük görevini üstlenen Prosinecki, teknik bakış köşemizde Fenerbahçe – Beşiktaş derbisini değerlendirdi.
Livakovic’den müthiş kurtarış
Bu sezon bazı maçlarda yediği goller nedeniyle sert eleştiriler alan Livakovic, derbide ise kırılma anı olabilecek pozisyonda müthiş bir kurtarışa imza attı. Hırvat file bekçisi, ikinci yarının henüz başında Beşiktaş’ın kullandığı kornerde yakın mesafeden kafayı vuran Muleka’nın şutunu çok iyi bir reaksiyonla çıkardı ve skorun 1-1’e gelmesini önledi. Livakovic’in Cenk Tosun’un attığı şık golde ise yapacağı pek fazla bir şey yoktu.
Fred yine bildiğiniz gibi
Fenerbahçe’nin orta sahadaki maestrosu Fred, derbide yine mükemmeldi. Al Musrati’nin kırmızı kart gördüğü pozisyonda bileğine çok sert bir darbe alan Fred, ilk golde Tadic’e müthiş bir ön asist yaptı. 90 dakika boyunca temposunu hiç kaybetmeyen Brezilyalı yıldız, İsmail Yüksek sakatlandıktan sonra savunma anlamında da sorumluluk aldı. Fred, yüzde 95.5’lik pas isabeti, 6 ikili mücadele, 2 isabetli şut ve 3 top kapma istatistikleriyle maçı tamamladı.
İrfan Can klasiği
Fenerbahçe’de kariyer sezonunu geçiren İrfan Can Kahveci, Olympiakos ve Sivasspor maçlarının ardından Beşiktaş derbisinde de golünü attı. Üst üste son 3 resmi maçta ağları havalandıran 29 yaşındaki yıldız, ligde 30. maçında 12. kez ağları havalandırdı. Aynı zamanda 9 asisti bulunuyor. Milli futbolcu tüm kulvarlardaki performansına bakıldığında ise 18 gol, 12 asistle tam 30 kez skor katkısı sağladı
HIRVAT FUTBOLUNUN UNUTULMAZ İSMİ ROBERT PROSINECKI, KARŞILAŞMAYI YORUMLADI: KAZANMA ALIŞKANLIĞI BÖYLE OLMALI
Galatasaray’ın Adana deplasmanında kazanmasıyla beraber Fenerbahçe adına maçın mental baskısı artmıştı. Her ne kadar Beşiktaş için kötü bir sezon olsa da Türkiye’de derbiler atmosferi her zaman farklıdır ve puan tablosundan bağımsız mücadeleler izleriz. Oyuncu tercihleri açısından Dzeko’nun ilk kez yedek kalması en dikkat çekici hamleydi. Son haftalardaki yorgunluk ve mental kırılma İsmail Kartal’ı bu karara itmiş olabilir. Nitekim farklı oyuncular olsa da daha diri bir Batshuayi’nin ceza alanı içindeki rolü hayli aktifti. Bununla beraber Szymanski de son maçlara daha ciddi bir arzu koydu ortaya. Tadic ve İrfan gibi oyuncular zaten vasatın biraz üzerine çıktıkları anda skorboarda etki ediyorlar. Gol de bu oyuncuların öne çıkardığı yüksek kazanma enerjisiyle geldi. Tabii Beşiktaş’ın 10 kişi kalmasına da vurgu yapmak gerek.
Semih kenarda olmuyor
Devre arasında büyük katkı beklenerek takıma kazandırılan Musrati’nin moral açısından önemli olan bir derbide bu kadar basit atılması Beşiktaş adına maçın kırılma anı oldu. Beşiktaş organize olmakta zorlanıyor, oyun kuramıyor, baskı yapamıyor. Sezonun özeti gibi bir maç oynadılar yine. Eminim ki Beşiktaş’ta herkes sezonun bitmesini bekliyor. Kâbus gibi geçen bu senenin tek kazanımı olan Semih’in ise kenar yerine kaleye daha yakın oynamaya yönelik özelliklere sahip olduğunu gören tek kişi ben değilimdir herhalde…