Spor muharrirleri Konyaspor – Fenerbahçe maçını kıymetlendirdi

EMRE BOL – İSTATİSTİK YALANLARI

Toplane kadar buluşulduğuyla ilgili garip bir istatistik var!
Ya arkadaş; topla ne kadar çok buluştuğun değil, buluştuğun toplarla ne yaptığın değerli. Ne yazıkki bu istatistiği ciddiye alanlar var. Şayet alanda sorumluluk alıp topu istiyorsan sonunda bir şeyler yapman gerekmiyor mu?

3. yerli oyuncu tercihini Mert Hakan’dan yana kullanan İsmail Kartal yanlışını aslında bu seçimiyle yaptı. Bu kadar kapanan, birinci yarıda senin kalene gelmeyi hiç düşünmeyen Konyaspor karşısında çift santrafor seçeneğini kesinlikle değerlendirmeliydi.
Yapmadı, yapamadı… Şunu kimse unutmasın, “Korkanın kupası olmaz!”
Bütün istatistikleri alsan neye fayda? Topla sen oynadın, en çok şutu sen çektin, en çok pası sen yaptın… Sonuç?
Elde var sıfır!

Senin rakibin 3 haftada yürüye yürüye 13 gol atmış, sen 1 gol atabilmek için deliriyorsun!
Şampiyonluk senin hakkın mı zannediyorsun?
İsmail hoca kusura bakma lakin kapanan ekiplere karşı tahlil bulamadın. Anahtar olamadın.
Yalnızca 1 maç kaybettin dönem boyunca lakin rakibin kadar olamadın.

Kimse kusura bakmasın;
Galatasaray şampiyonluğu hakeden bir oyun oynuyor. Birtakım futbolcular tekrar gözden geçirilmeli elini taşın altına koymayanlar gönderilmeli.
Bak İsmail hoca; her maçtan sonra istatistik anlatma artık insanlara… Sonuç alamadığın istatistiklerin ne sana ne de kimseye bir yararı var.

Bu dönem da bu türlü geldi geçti.
Ne yazık.
Son haftalarda Fenerbahçe taraftarının duymak istemediği tekrar ben söyleyeyim.
Galatasaray’ın şampiyonluğunu tebrik ederim.

GÜRCAN BİLGİÇ – KIRIK DİŞ

Konyaspor’undirenmesi sürpriz değil. Hafta içinden itibaren kentin ileri gelenleri, milletvekilleri tesislerde bu maç için kadrosu bilediler. Bu maçları dönem içinde çok fakat çok oynadı Fenerbahçe.
Daha yakın tarihte Pendikspor var. İsmail Hoca’nın kurgusunda ezber tekrar bozulmadı. Bu kalabalığa birinci yarı tek santrfor ile saldırdı, sonrasında Batshuayi ile dengeyi sağladı.

Topa ve konumlara hakim olmalarına karşın, tabelayı değiştiremiyorlardı. Ve Edin Dzeko tahminen de gole en çok yaklaştığı maçtaydı. Vurdu kaleciye, vuramadı auta. Kafayı vurdu tekrar auta. Tam O’na nazaran durumlarda kaçtı bunlar üstelik.

Tadic’in maç başındaki karşı karşıyasını ekleyebiliriz buna.
Ekibi “şampiyon yapsın” diye gelenler “kırık diş” oldular en kritik 90 dakikada. Bu türlü maçların taktiğinin içinde “ekstra” performanslar gerekir. Rakibin santrforu attı, senin ki yapamadı.
Bu kadar kolay aslında durum.

Fenerbahçeliler’in klasiğidir, birinci fatura teknik adamındır. Bu da ne kadar doğrudur.
Ben verilen ve girilen konuma bakarım. Grup bunlarda üstünse, öteki taraf performanstır. Oyunculara kalır.
Olmadı. Sivas’taki beraberlik ile umutlar tabana vurmuştu aslında.
Ne oyuncular bu baskı ile başa çıkabildi, ne de İsmail Kartal bu yükü onların omuzlardan alabildi.
Teker teker “yoklar” ortasına karıştılar. Üç maç, altı puanlık fark.

Galatasaray altın tepside bekliyor şampiyonluğunu. Fenerbahçe kart hududundaki oyuncularının kimilerinden da yoksun edilir, muhtemelen Seyrantepe’deki dev derbi öncesi. Çünkü bu ligde sürpriz yalnızca Fenerbahçe’nin yaşayabileceği bir durum. Bu geçmişte yaşananlarla sabit.

ERMAN TOROĞLU – KENDİ İPİNİ KENDİ ÇEKTİ

Biri şampiyonluğa oynuyor oburu düşmeye… Şampiyonluğa oynayan grubun birinci 45 dakikadaki imgesi hiç de şampiyonluğa oynayan ekip üzere değil. Düşmeye oynayan kadronun birinci 45 dakikası imajında tam düşmeye namzet bir grup. Lakin şampiyonluğa oynayan kadronun futbolu bu kadar makûs futbol oynayan Konyaspor’a gücü yetmedi.

Gene de bir iki konum yakaladı sarı-lacivertliler. Konya’nın hiç durumu yok. Aslında 90 dakika boyunca Fenerbahçe kalecisini Konyaspor yere yatıramadı.
Fenerbahçe kalecisi 90 dakikaya nasıl başladıysa pırıl pırıl o denli bitirdi. Hiç üstü başı çamur olmadan hesabını yapın. İkinci yarı Fenerbahçe değişikliklerle başladı tamam da İsmail Kartal devamlı santrfor aldı. Bu sefer de rakip ceza alanı çok kalabalıklaştı.

Yine de serseri atılan yan toplardan konumlar buldular. Ancak birçoklarında Djeko başarılı olamadı. Bu yan toplarda o kadar çok acemice hareket ettiler ki amatörce oynayan Konyaspor savunmasını geçemedi. Konya kalecisi de çok düzgün işler yaptı. Konya altın bedelinde bir puan aldı. Fenerbahçe de buna da yardım etti. Dün gece için şunu söyleyebiliriz. Fenerbahçe intihar etti. Kendi ipini kendi çekti. Hiçbir mazereti yok.

Bakınız Galatasaray ve Fenerbahçe kendi iç alanlarında oynadığı maçlarda hakemlerden yara alamazlar. Ne olursa olsun hakemler takdir haklarını Fenerbahçe ve Galatasaray’ın lehlerine kullanırlar. Deplasman için bir şey diyemem.

Lig bu dönem bu hale geldiyse F.Bahçe iç alanda kaybettiği puanlara baksın. Birisi herkesi yenerken oburu 1 mağlubiyet, 3 beraberlik aldı. Bu türlü gergin geçen uğraşta hakem Bahattin Şimşek büyük kusur yapmadan 90 dakikayı bitirdi. Kısaca Fenerbahçe’nin oyun planı şu; saldım çayıra, Mevlam kayıra… Fakat dün akşam Mevlam kayırmadı Fenerbahçe’yi…